Dubai satış müdürümüz Tolga Okar iş hayatına dair sorularımızı cevapladı.

Nurus Dubai Satış Müdürü Tolga OkarYıllardır çok sık uluslararası seyahatler gerektiren işlerde çalışmama, hatta farklı ülkelerde yaşama tecrübesi edinmeme rağmen, Dubai gibi tam anlamıyla kendine özgü dinamikleri olan, birçok farklı kültürün beraber ve bir o kadar farklı iş etiğini içinde barındıran, uluslararası bir ‘hub’a ailece taşınıp burada çalışmaya başlamak sanırım bir dönüm noktası olarak kabul edilebilir. Dubai’de ikamet edip çalışanların vizyonu o kadar gelişiyor ki ister istemez, bir değil birkaç milletin gözü ile bakmaya, bu farklı düşünce yapısı ve kimliklerle bir algı geliştirmeye başlıyorsunuz, ki sanırım benzer bir yapının dünyada başka bir eşi benzeri yoktur.

 

Size göre iş hayatında kaçınılması gerekenler listesinde neler olmalı?

Aşırı mükemmelliyetçilik bence sinsi bir hastalık gibi ilerliyor; basit işler, gündelik rutinler, bir an önce bitirilmesi gereken ufak tefek görevler için anlamsız bir mükemmelliyetçilik çok büyük bir zaman kaybı. Bence gerçekten gerekli değilse, aşırısından kurtulmalı. İşler gerçek hayatta karşımıza üzeri çizilecek bir liste halinde birer birer çıkmıyor, o halde tecrübe, sabır ve adanmışlık olmadan sırf listeden silmek için plansız bir zaman savurganlığı ile zaten hiçbir işi mükemmel bitiremeyiz.

Ekip çalışmasından uzak bireysel yaklaşımlardan kaçınmak gerek; sadece kendi işi ile ilgilenen bireylerin ekip ruhu ile hareket etmesine imkan yok, ekipteki herkesin toplamda aynı paydada buluşup kendi özel deneyimlerini paylaşarak hareket etmesi gerektiğine inanırım.

Hedeflerimizin peşinden giderken kolay pes etmemek gerekiyor, iş hayatında bazen içinde bulunduğumuz problemler karşısında başarısız bile olsak her zaman, her yenilgiden bir pay çıkararak yola devam etmeliyiz. Herzaman Samuel Beckett’ in şu ünlü deyişini hatırlamak gerek: ‘try again, fail again, fail better’ yani ’yine dene, yine başarısız ol, daha iyi başarısız ol’ ama yeter ki tekrar dene!

 

İş hayatında hangi durumlarda ve ne ölçüde risk alınmalıdır? Bizimle paylaşabileceğiniz bir örnek var mı?

Başarıya giden yolda konfor alanımızın dışına çıkmadan, alışılan düzeni korumaya çalışarak risk almaktan kaçınmanın, günümüzün hızla değişen dinamik koşulları ile bağdaşması çok zor.

Risk almak; halihazırdaki sınırları zorlamak, rutinin dışına çıkmaktır. Riskli olduğunu düşündüğüm kararlar sonucunda karşılaştığım belirsizlik ortamı kısa vadede bir stres yaratsa da her belirsizliğin bir fırsat olduğunu düşünerek yol alırım.Risk alabilmek yöneticilerin ayırt edici özelliklerinden biri olmalı; ama alınan risklerin de hesaplanabilen yönetilebilir riskler olmasına dikkat edilmeli. Nereye kadar risk alınacağı konusu bence yönetici ve içinde bulunduğu konumun hassasiyeti ile doğru orantılıdır, zaten işini bilen, tecrübeli bir yönetici riskin ne kadar olacağını tahmin edip hangi durumda, ne derecede, hareket edeceğini planlamıştır.

 

İşinizde en önde tuttuğunuz değeriniz nedir?

Zamanı etkin olarak yönetmek sanırım benim en çok değer verdiğim konulardan biri. Hem kendim hemde karşımdakinin en büyük lüksü ‘zaman’. Biliyorsunuz, zaman yenilenmesi mümkün olmayan bütün kaynakların en değerli olanı. Diğer kaynaklardan farklı olarak; alınıp satılamaz, biriktirilemez, aktarılamaz, depolanamaz, üretilemez, ve değiştirelemez. Ancak ve ancak etkin kullanılırsa işlevsel olur.

Zamanımın kontrolünü ele almak ve en verimli halde kullanmaya çalışıp mümkün olduğunca bir plan dahilinde hareket ederek, gerek iş gerekse özel hayatımda verimsizliğe yol açacak her türlü zaman kaybına engel olmak için uzun ve kısa vadeli hedefler belirleyerek yol almaya çalışırım.

Lütfen cihazınızı yatay konuma getiriniz.